top of page

BABA ÇOCUK İLİŞKİSİNİN GÜÇLENMESİ DEHB BELİRTİLERİNİ AZALTIYOR!

  • Yazarın fotoğrafı: Gozde Nur Sahin
    Gozde Nur Sahin
  • 7 Oca 2019
  • 2 dakikada okunur

Babaların çocuklarıyla erken çocukluk döneminde kurdukları ilişkinin özellikleri, çocuklarının DEHB belirtilerinin yoğunluğunu belirliyor.

Abnormal Child Psychology dergisinde yayınlanan bir makalede babaların çocuklarıyla erken çocukluk döneminde kurdukları ilişki ile çocuklarının ileriki dönemlerde gösterdikleri DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) belirtileri arasındaki ilişkiye bakılmış. Sonuçlar, erken dönem baba-çocuk ilişkisinin, orta çocukluk dönemindeki DEHB semptomları ile önemli bir bağlantısının olduğunu ortaya koymuş.

Bu çalışma Yeni Zelanda’da yapılmış ve 93 okulöncesi dönemdeki erkek çocukları, “hiperaktivitesi olan” “daha düşük seviyede DEBH belirtileri gösteren” ve “kontrol grup” olarak 3 gruba yarılmış. Veriler ebeveyn gözlem çalışmaları, görüşmeler, anketler ve öğretmen anketleri üzerinden toplanmış. Araştırma yaklaşık 3 yıllık bir süreyi kapsamış, çocuklar ortalama 4 yaşındayken veri toplama çalışması başlamış ve çocuklar yaklaşık 7 yaşındayken karşılaştırma yapılacak diğer veriler elde edilmiş. Araştırmacılar, babaların 3 farklı alandaki (duyarlılık, örn. çocukların ihtiyaçlarına duyarlı olma; müdahalecilik, örn. Çocuğun oyununu yönlendirme; koşulsuz sevgi, örn. sıcaklık ve şefkat) tepkilerini ve sonraki dönemdeki DEHB belirtilerinin varlığını incelemişler.

Sonuçlar, okulöncesi dönemde daha duyarlı ve daha az müdahaleci olan babaların, öğretmen değerlendirmelerine göre okul döneminde daha az hiperaktif ve daha az dürtüsel; ebeveyn değerlendirmelerine göre de daha fazla dikkatli çocuklara sahip olduğunu ortaya koymuş. Ayrıca, erken çocukluk döneminde yüksek seviyedeki koşulsuz sevginin, evde ve okuldaki dikkatsizlik problemlerinin azlığı ile ilişkili olduğu bulunmuş.


Araştırmacılar ayrıca, babaların, çocuklarının oyunlarındaki müdahaleci tutumlarının, çocukların kendi davranışlarını kontrol edebilme becerileri kazanmalarına engel olduğunu ve zaman içerisinde çocukların iç-kontrollerini kullanabilmek yerine dış-kontrole bağımlı hale geldiklerini gözlemlemişler.

Araştırmada çocukların davranışlarıyla ya da yüz ifadeleriyle bize ihtiyaçlarının ne olduğunu söylemeye çalıştıklarını fark etmenin önemi vurgulanmış. Örneğin, bloklardan bir kule yapmaya çalışan ve her seferinde blokları devrilen çocuğun tepkisi, babası onun duygularını fark edip, onayladıktan sonra (örn. “Bu gerçekten sinir bozucu bir şey olmalı; sen yapmaya çalışıyorsun onlar yıkılıp duruyor.” diyerek) muhtemelen çok daha farklı olacaktır. Başka bir örnek verecek olursak, doğum günü partisinde aşırı uyaranlar nedeniyle durmaksızın koşan çocuğun, ona biraz zaman ve alan tanımak yerine, “koşma” diyen babaya verdiği tepki de farklı olacaktır.

Herhangi bir durumda babaların çocukları ile etkileşimde bulunmayı ve çocuklarının ihtiyaçlarına yanıt verebilmeyi öğrenmelerinin öneminin altını çizen araştırmacılar, amaçlarının babaları eleştirmekten ziyade, babaların çocuklarının gelişimlerindeki ve davranışlarındaki etkisini fark etmelerine yardımcı olmak olduğunu belirtmişler. DEHB belirtilerinin azalmasında babaların gerekirse uzman desteği alarak çocuklarıyla ilişkilerini güçlendirmelerinin son derece faydalı olacağı vurgulanmış.

Comments


bottom of page